Sofra Sanatı ve Tarihi

konsept masalar

 

SOFRA SANATI VE TARİHİ

Sofra düzeni, ya da “tablescaping”, aslında sosyal medya ile popülerleşmiş olsa da, çok uzun yıllardır kültürümüzün bir parçası. Sofralar, davet konseptlerine ve mevsimsel organizasyonlara göre farklı bir sanatsal forma bürünüyor.

1960’larda İngiliz tasarımcı David Hicks, “table” (masa) ve “landscape” (manzara) kelimelerini birleştirerek “tablescape” terimini ortaya çıkardı. Bu terim, hem işlevsel hem de estetik açıdan düzeni ifade ediyor.

Sofra düzeninde kullanılan sanatsal dokunuşlar bazen çiçek aranjmanlarıyla, bazen renkli masa örtüleriyle ya da dekoratif objelerle oluyor. Sofra sunumu, misafire gösterilen ilgi ve aynı zamanda sanatsal vizyonumuzu sergilediğimiz bir alandır.

Dünya çapında 1930’lardan beri masa tasarımı fuarları düzenleniyor. Son yıllarda ülkemizde de bu tür etkinlikler artmaya başladı. 1940’larda Avustralya’da “baby shower” teması hayatımıza girdi.

Sofra Kültürünün Tarihçesi

İlk olarak yaklaşık 300.000 yıl önce, Kudüs bölgesinde insanların masa etrafında toplanıp yemek yediğini biliyoruz. Roma ve Yunan dönemlerinden de gösterişli masalar ve gümüş ürünler hakkında arkeolojik buluntular var.

Başlangıçta masalar, basit tahtaların üzerine kurulurdu. Orta Çağ’da ise masalar farklı bir şekil almaya başladı. Evlerde büyük U şeklinde masalar yerleştirilmişti ve misafirler sırasıyla yerleşirdi. Yemekler bıçakla ve ekmekle yenirdi. Zengin evlerde masada peçete yerine sadece işlevsel bez parçaları bulunurdu.

Orta Çağ’da tuzluk, zenginliğin simgesiydi. Masadaki tuzluğun konumu, misafirin sosyal statüsünü gösterirdi. Yine zengin sofralarda yemekler kesme tahtalarında sunulurdu. Bu tahtalar, bugün peynir tabağı olarak karşımıza çıkıyor. Tabaklar, orta sınıf sofralarında genellikle ortak kullanılırken, zengin sofralarda bireysel tabaklar statü göstergesiydi. O dönemde sadece bıçak vardı ve bu bıçak yemeği kesmek için kullanılıyordu.

Porselenin Yükselişi ve Çay Kültürü

14.yüzyıldan itibaren Çin porseleni Avrupa’da sofralarda yerini almaya başladı. 15. yüzyılda ise seramik tabaklar yaygınlaştı. Gümüş ve altın ise hala büyük bir zenginlik göstergesiydi. Çin porseleni ise çok pahalıydı, ta ki 1700’lerde Almanya'nın Meissen şehrinde replikaları üretilmeye başlanana kadar.

1730'da Saxony hükümdarı 3. Augustus, Meissenli üreticilerden 2200 parça porselen sipariş etti. Bu sipariş, porseleni Avrupa'da daha erişilebilir hale getirdi. Aynı dönemde çay içme alışkanlığı da İngiltere’ye girmeye başladı ve çaydanlıklar gümüşten yapılmaya başlandı.

Viktorya Döneminde Sofra Düzeni

Viktorya dönemi (1750-1900) ile masalarda çatal, bıçak, tabak gibi temel elemanlar yerini almaya başladı. En az 20 pahalı sofra elemanına sahip olmak, zenginliğin simgesiydi. Fransa ve Rusya arasında servis teknikleri yarışı devam ederken, masalar artık şamdanlar, kaseler, dekoratif objeler ve çiçeklerle süslenmeye başlandı.

1800’lerde Avrupa ve Amerika’daki orta sınıf ev kadınları da masalarına canlı çiçekler koymaya başladılar. 1900’lerde ise Amerika’da “hiçbir masa çiçeksiz olamaz” görüşü yaygınlaştı. Bu gelenek, günümüzde hâlâ devam ediyor.

Bugün, masalarımızı asla çiçeksiz bırakmıyoruz ve sofralarımıza her zaman sanatsal bir dokunuş katıyoruz.

Etiketler: sofra sanati, masa tekstili,samdanlar,runner,
Aralık 09, 2024
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR